Dini bütün insana ne denir ?

Irem

New member
Tabii! İşte istediğiniz şekilde, hikâye anlatımıyla kurgulanmış forum yazısı:

---

Dini Bütün İnsana Ne Denir? Bir Hikâyenin İçinde Aranan Cevap

Merhaba dostlar,

Geçen gün kafamı kurcalayan bir soruya daldım: “Dini bütün insana ne denir?” Kitaplarda tanımları var, sohbetlerde fikirler dönüyor ama ben bunu bir hikâye üzerinden paylaşmak istedim. Belki böylece hem daha anlaşılır olur hem de sizler de kendi yorumlarınızı katarsınız. Buyurun, beraberce bu hikâyeye dalalım.

Bir Köyde Başlayan Yolculuk

Bir köy düşünün; dağların eteğinde, sessiz ve dingin bir yer. Orada herkes birbirini tanır, herkesin huyunu suyunu bilir. İşte bu köyde yaşayan yaşlı bir adam vardı. Adı Hacı Yusuf’tu. İnsanlar ona genelde “dini bütün” derlerdi. Çünkü namazında niyazında, sözünde doğru, komşusuna saygılı, yardımsever bir insandı.

Ama işin ilginci, köyde herkes “dini bütün” kelimesinin tam olarak ne anlama geldiğini farklı yorumluyordu.

Erkeklerin Stratejik Bakışı

Köyün genç erkekleri arasında, Hacı Yusuf’u örnek alan bir grup vardı. Onlar için “dini bütün” olmak, stratejik bir hayat planı gibiydi.

Bir gün kahvede otururken Ali şöyle dedi:

— “Arkadaşlar, dini bütün adam dediğin, hayatını kurallarla düzenleyen adamdır. Namazını vakitli kılar, sözünde durur, ticarette dürüst olur. Bakın Hacı Yusuf’a; düzeni var, prensipleri var. Bu yüzden köyde herkes ona güveniyor.”

Mehmet hemen araya girdi:

— “Doğru diyorsun Ali. Dini bütün olmak aslında bir strateji meselesi. Hangi adımı atarsan at, Allah’ın rızasını gözetiyorsun. Yani bir tür yaşam planı kuruyorsun. Yoksa sadece ibadetle olmaz, hayatın her alanında disiplin lazım.”

Onların gözünde “dini bütün” olmak, adeta satranç tahtasında doğru hamleleri yapmaya benziyordu. Her şey hesaplı, ölçülü ve sonuç odaklıydı.

Kadınların Empatik Yorumu

Köyün kadınları ise konuyu çok daha farklı bir yerden ele alıyordu. Hacı Yusuf’un eşi Fatma Ana, bir gün komşu kadınlarla tandır başında sohbet ederken şöyle dedi:

— “Bakın kızlar, dini bütün adam sadece ibadet eden değildir. Eşine iyi davranır, çocuklarına merhametli olur, komşusunu gözetir. Hacı Yusuf’un en güzel tarafı, kalp kırmamaya özen göstermesidir.”

Diğer kadınlardan biri ekledi:

— “Aynen öyle. Bence dini bütün insan demek, başkasının derdiyle dertlenendir. Hacı Yusuf köyde kim dara düşse, elinden geleni yapar. İşte asıl din budur, başkalarının kalbine dokunmaktır.”

Kadınların gözünde dini bütün olmak, kurallardan çok duygularla ve ilişkilerle ilgiliydi. Onlar empatiyi, anlayışı ve toplumsal bağları merkeze koyuyordu.

Gençlerin Kafasındaki Soru

Köyün gençleri ise iki farklı bakış arasında sıkışmış gibiydi. Bir yandan erkeklerin düzen ve strateji dolu açıklamaları, diğer yandan kadınların empati ve ilişkilere dayalı yorumları vardı.

Gençlerden biri dayanamayıp sordu:

— “Peki, dini bütün insana ne denir? İbadetleri eksiksiz yapan mı? Yoksa kalp kırmayan mı?”

Herkes sustu. Çünkü cevap tek bir cümleyle verilemeyecek kadar derindi.

Bir Olay Her Şeyi Açığa Çıkarıyor

Bir gün köyde büyük bir olay oldu. Komşu köyden gelen misafirler yolda kalmış, kışın ortasında aç ve susuz kalmışlardı. Köy halkı bu misafirlere yardım etmek için toplandı.

— Erkekler hemen organize oldular. Kimin yiyecek getireceğini, kimin hayvanları hazırlayacağını, kimin misafirleri karşılayacağını planladılar. Stratejik ve çözüm odaklı davrandılar.

— Kadınlar ise misafirlerin halini görüp duygusal bir bağ kurdular. Çocukları kucakladılar, üşüyenleri sarıp sarmaladılar, bir yandan da “Allah misafiri bereketiyle gelir” diyerek gönülleri ferahlattılar.

O gün herkes fark etti ki “dini bütün” olmak sadece ibadet değil, hem akılla hem kalple hareket etmekti.

Köyün Ortak Kararı

O olaydan sonra köy meydanında toplanıldı. Hacı Yusuf sözü aldı:

— “Evlatlarım, dini bütün insana ne denir diye soruyorsunuz. Dini bütün insan, Rabbine karşı görevlerini aksatmayan, insanlara karşı da merhametli olandır. Sadece namazla değil, sadece merhametle değil; ikisiyle birden dini bütün olunur. Çünkü din, hem Allah’a kulluk hem insana iyiliktir.”

Bu sözden sonra köylüler anladı ki erkeklerin stratejik bakışı da, kadınların empatik yorumu da doğruydu. Ama tek başına yeterli değildi.

Forumda Tartışmaya Açık Sorular

- Sizce “dini bütün” olmak daha çok ibadetlere bağlılıkla mı ilgilidir, yoksa insan ilişkilerindeki tutumla mı?

- Erkeklerin stratejik ve çözüm odaklı yaklaşımı mı daha açıklayıcı, yoksa kadınların empatik ve ilişkisel yorumları mı?

- Günümüz dünyasında “dini bütün” denilen insanı hangi özellikleriyle tanımlarız?

- Sizce bu kavram farklı kültürlerde ve toplumlarda nasıl karşılık buluyor olabilir?

Son Söz

Hikâyede gördüğümüz gibi, dini bütün insana tek bir kelimeyle “takvalı” da denebilir, “salih” de denebilir. Ama aslında mesele kelimeden çok, hayatın içindeki duruştur. Erkeklerin çözüm odaklı stratejileri ile kadınların empatik ve ilişkisel yaklaşımları birleşince ortaya tam anlamıyla “dini bütün” bir yaşam çıkıyor.

Siz ne dersiniz dostlar, kendi hayatınızda “dini bütün” olarak gördüğünüz insanlar hangi özellikleriyle sizi etkilemiştir?