Körlük Kitabının Sonunda Doktorun Karısı Kör Oluyor Mu ?

Irem

New member
Körlük Kitabının Sonunda Doktorun Karısı Kör Oluyor mu?

José Saramago’nun "Körlük" adlı eseri, insanlık durumuna dair derin bir bakış açısı sunar. Kitap, bir şehirdeki tüm halkın birden kör olmasıyla başlayan bir distopya hikayesini anlatır. Kitap boyunca, körlük tüm toplumu sarar ve insan doğasının karanlık yanları ortaya çıkar. Bu yazıda, "Körlük" kitabının sonunda doktorun karısının kör olup olmadığına dair soruları ve bunun anlamını tartışacağız.

Kitabın Ana Konusu ve Doktorun Karısı

"Körlük" kitabı, körlüğün yayıldığı bir şehirde hayatta kalan insanların hayatta kalma çabalarını ve moral çöküşlerini anlatır. Baş karakterlerden biri, doktor olarak tanınan bir adamdır. Ancak, doktorun karısı, körlüğün bulaşmadığı tek kişidir. Onun kör olmaması, hem fiziksel hem de psikolojik anlamda kitabın ilerleyen bölümlerinde önemli bir rol oynar. Kitabın sonunda doktorun karısının kör olup olmadığı sorusu, eserin genel temasına dair önemli bir ipucu taşır.

Doktorun Karısının Kör Olmaması: Metaforik Anlamı

Doktorun karısının kör olmaması, sadece fiziksel bir durum değil, aynı zamanda kitabın metaforik bir anlam taşıyan unsurudur. Körlük, burada sadece fiziksel bir hastalık olarak ele alınmaz, aynı zamanda insanları anlamada, empati yapmada ve toplumsal bağlarda yaşanan kopuşu simgeler. Doktorun karısının kör olmaması, onun hâlâ bir farkındalık seviyesine sahip olduğuna ve diğerlerinden farklı bir bakış açısına sahip olduğuna işaret eder. O, körlüğün metaforik anlamlarını daha derinden kavrayabilen tek karakterdir.

Kitap boyunca körlük, yalnızca görsel bir kayıp değil, aynı zamanda toplumsal bir kayıp ve insanlıkla ilgili değerlerin erozyonudur. Doktorun karısı, bu değerleri koruyan bir figür olarak öne çıkar. Bu da onu, hikayenin belirli bir anlamda bir "farkındalık" sembolü haline getirir. Körlük, her anlamda insanları karanlık bir dünyaya hapsederken, doktorun karısı bu karanlık dünyaya karşı bir tür direnç gösterir.

Kitabın Sonunda Doktorun Karısı Kör Oluyor mu?

Kitabın sonunda doktorun karısının kör olup olmadığı sorusu, okuyucular arasında merak uyandıran bir sorudur. Saramago, kitap boyunca körlüğün, sadece gözleri etkileyen bir durum olmadığını, aynı zamanda bir kişinin içsel dünyasının kararması anlamına geldiğini anlatır. Bu bakımdan, doktorun karısının kör olup olmadığı kesin bir şekilde açıklanmaz. Ancak, kitabın sonuna doğru doktorun karısı, toplumdaki genel çöküşe ve moral boşluğuna ayak uydurur. Bu, fiziksel körlük olmasa bile, toplumsal körlüğün bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Yani, doktorun karısı aslında kör olmuş gibi bir hale gelir, ancak bu körlük fiziksel değil, toplumsal ve psikolojik bir körlüktür.

Saramago'nun Körlük Konusundaki Temaları

José Saramago’nun "Körlük" eserinde körlük, sadece görsel bir kayıp olarak ele alınmaz. Kitap, daha çok bir metafor olarak kullanılır. Körlük, insanların duygusal ve psikolojik anlamda birbirlerinden nasıl uzaklaştığını, toplumda değerlerin nasıl yozlaştığını ve insanın kendi içindeki karanlık yönlerini nasıl bastırdığını simgeler. Kitap, insanları birer birey olarak değil, toplumun bir parçası olarak ele alır. Herkesin kör olması, bu bireysel ve toplumsal bozulmayı daha belirgin hale getirir.

Saramago, bu temayı işlerken, insanların körlük karşısında nasıl bir içsel boşluk ve dehşet hissettiklerini gösterir. İnsanların birbirlerine olan bağları zayıflar ve hayatta kalmak için çaresiz bir şekilde birbirlerine saldırırlar. Körlük, bir tür insanlık krizidir. Kitap, bu krizle başa çıkmaya çalışan insanların zorlu yolculuğunu anlatır. Kitap boyunca doktorun karısı, bu krizden etkilenen herkesin bilincini koruyan ve bir umut ışığı olan tek kişidir.

Körlük Kitabının Sonu: Karakterlerin Geleceği ve Genel Mesaj

Kitabın sonu, okuyucuya bir anlamda umut bırakmaz. Toplumun çöküşü, birbirini anlamayan ve birbirine düşman olmuş bireylerin çöküşüdür. Ancak, doktorun karısının durumu, bir dereceye kadar farkındalık ve empatiye dayalı bir umut taşır. Doktorun karısı kör olmasa da, kitabın sonunda onun da içsel bir körlük yaşadığı söylenebilir. Bu körlük, toplumsal bir yıkımın ve insanlık değerlerinin kaybolmasının simgesidir.

Saramago, kitabın sonunda hiçbir şeyin kesin olmadığını, insanların hayatta kalma çabalarının ne kadar zayıf olduğunu ve toplumsal değerlerin ne kadar kırılgan olduğunu gösterir. Ancak, doktorun karısının kör olmaması, umudu simgeler. Farkındalık, insanın karanlık dünyasına karşı direnmektir.

Sonuç: Kitabın Sonunda Doktorun Karısı Kör Oldu mu?

Sonuç olarak, "Körlük" kitabının sonunda doktorun karısının kör olup olmadığı kesin olarak açıklanmaz. Ancak, onun toplumun genel körlüğünden etkilenmesi ve karakterin nihai hali, bir tür içsel körlüğün varlığını ima eder. Saramago’nun bu eseri, sadece fiziksel körlüğü değil, aynı zamanda toplumsal, psikolojik ve ahlaki körlüğü ele alır. Kitap, insanların bu körlükle nasıl başa çıkacaklarını sorgular ve nihayetinde, insanlığın hayatta kalma mücadelesinin ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne serer.