Trollenmek nedir ?

Irem

New member
**Trollenmek Nedir? Bir Hikaye Üzerinden Anlatmak İstediğim Bir Gerçek**

Selam forumdaşlar!

Bugün sizlere hepimizin günlük hayatında karşılaştığı, bazen sinirlerimizi zorlayan ama çoğu zaman anlamlandıramadığımız bir durumu anlatmak istiyorum. Trollenmek… Peki ya siz hiç trollendiniz mi? Ya da bir başkasını trollendiniz mi? Belki de bu yazıda, bu sorunun cevabını ararken, bir zamanlar birinin sizleri neden trollendiğini anlayacaksınız. Hadi, size bir hikaye anlatayım, belki biraz da kendinizden bir şeyler bulursunuz.

---

Bir gün, Zeynep ve Arda arasında geçen basit bir konuşma, her şeyin başlangıcı oldu. Zeynep, sosyal medyada sık sık karşılaştığı, bazen hoşlandığı ama bazen de sinir olduğu "trol" yorumlardan şikâyet ediyordu. Arda, bir arkadaş olarak her zaman çözüm odaklı yaklaşımlar sunduğundan, Zeynep’i rahatlatmayı, bir çözüm üretmeyi istiyordu. Ama Zeynep’in içinde, trollemeyi anlayamayan bir öfke ve hayal kırıklığı vardı.

**Zeynep’in Empatik Yaklaşımı: Trollenmek ve Duygusal Zararlar**

Zeynep, o günlerde sosyal medyada sık sık trollere maruz kalıyordu. Çoğu zaman bu tür yorumları bir kenara bırakıp göz ardı edebilirdi, ancak her seferinde bir yerlerinde bir şeyler kırılıyordu. Troll yorumları, bazen en sevdikleri hakkında yapılan gereksiz eleştiriler, bazen ise kimseye bir zararı olmayan kişisel paylaşımlarına yapılan kasıtlı alaylar oluyordu.

Bir gün, paylaştığı bir resme bir troll mesajı geldi. “Vay be, resmen bir fotoğraf çerçevesi gibi olmuşsun!” gibi bir şeydi. Zeynep, çok sinirlendi. İçindeki öfke, onu adeta hırpalıyordu. O an, gerçekten ne hissettiğini Arda’ya anlatmaya karar verdi. “Bunlar gerçekten insanı boğuyor Arda,” dedi. “Herkes sadece eğleniyor, ama kimse senin bu kadar açık ve samimi olmanın cesaretini gösterdiğini anlamıyor. Ama her seferinde birileri geliyor ve seni alaya alıyor.”

Zeynep için bu durum sadece bir “eğlence” değildi. Her troll, onun içindeki samimiyeti bir şekilde yaralıyordu. Zeynep, yalnızca kendisine değil, diğer insanlara da empati gösteriyor, onların duygusal dünyasında oluşturdukları yaraların büyüklüğünü çok iyi hissediyordu. Her troll bir insanın ruhuna işleyen bir ok gibiydi. Onun için trollenmek sadece bir laf cambazlığı değil, bir ruhsal travmaya yol açan bir şeydi.

**Arda’nın Stratejik Bakışı: Trollenmek ve Duygusal Müdahale**

Arda, Zeynep’in bu duygusal patlamasına hem anlam veriyor hem de onu rahatlatmaya çalışıyordu. Ancak, Arda'nın yaklaşımı oldukça farklıydı. Zeynep’in hissettiği duygusal yükü bir şekilde azaltmak yerine, mantıklı bir çözüm arayışı içindeydi. O, "troll"lerin tek amacının dikkat çekmek ve sinirleri bozmak olduğunu biliyordu. Zeynep’e rahatlatıcı bir şekilde, "Biraz daha dikkatli ol, bunları ciddiye alma," dedi. "Trollerin amacı senin seni savunmanı sağlamak. Onlara cevap vermek, sadece daha çok trollenin işine gelir. Hiçbir şey yazma, seni umursayan gerçek insanlar zaten seni anlayacaktır."

Arda’nın çözüm odaklı yaklaşımı basitti ama etkiliydi: trollemeye tepkisiz kalmak, tamamen yok saymak. Ama Zeynep, Arda’nın tavsiyesini bir türlü kabul edemedi. "Evet ama bir şekilde bu davranışların durması lazım, kimse kimseyi küçümsememeli." Arda, Zeynep’in bu tutumunu seviyor, fakat ona yardım etmek için başka stratejiler öneriyordu.

“Bak, trollerin dikkatini çekmek, onlar için zaferdir. Sen de onlara karşı hiçbir şey hissetmiyorsan, zaten zafer senin,” diyordu. Arda için mesele basitti: Sorunları çözmenin en iyi yolu, onları görmezden gelmek ve tartışmayı sonlandırmaktı.

**Trollenmenin Derin Anlamı: Kim Kazanır?**

Bir süre sonra, Zeynep de Arda’nın önerisini kabul etmeye başladı. Ama bu sırada bir değişim yaşadı. Artık trollere tepki vermediğinde, içindeki öfke bir nebze azalmıştı. Ancak bir sorusu vardı: Gerçekten trollemeyi bir kenara koymak, onların doğru bildiği yolda ilerlemelerini engelliyor muydu?

Zeynep, zamanla trollemeyi "görmezden gelmenin" bir çözüm değil, sadece bir "anlık kurtuluş" olduğunu fark etti. Çünkü troller her zaman kendini gösteriyordu. "Ama her zaman bana bir şeyler söyleseler de, neden içim rahatlamıyor?" diye düşündü.

Zeynep’in içsel bir çözüm arayışı vardı ama Arda'nın bakış açısı da onu bir noktada doğruya götürüyordu. Her trolün, aslında kendine bir zafer yaratma amacı güttüğünü anlamıştı. "Kimseyi trollenmeye değer görmek, onların seviyesine inmek demek." Ama Zeynep, bu durumu içsel olarak kabul etmekte zorlanıyordu. Zeynep’in gözünde trollemeyi anlamak ve sadece bir duygusal tepki olarak kabul etmek, belki de en önemli adım olmalıydı.

**Sonuç: Trollenmeye Tepkiler ve İletişimde Denge**

Peki, trollerin amacına ulaşmasını engellemek mi doğruydu? Yoksa görmezden gelmek, aslında onlara yenilmek mi? Sonuçta, trollemeyi sadece bir stratejik çözümle geçiştiremeyiz, belki biraz da empati ve insanlıkla!

Trollerin amacı, duygusal bir tepki almak, bizi kırmak ve bizi kendi seviyelerine çekmektir. Zeynep ve Arda gibi farklı bakış açıları olan insanlar için çözüm, bazen en azından içsel olarak, onların dikkatini çeken bir strateji üretmekten geçiyor.

Sizce trollere karşı verdiğiniz tepkiler nasıl şekilleniyor? Siz, bir trolün hedefi olmak yerine ona empatik bir şekilde yaklaşıyor musunuz, yoksa Arda gibi sadece yok saymak mı daha iyi çözüm? Bu konuda sizin deneyimleriniz neler?

Yorumlarınızı merakla bekliyorum!